-
-
Prof.Dr. Altay Gezer
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Beyin Ölümü Gerçekleşen Hamile Yıldız Alçı'nın Bebeği için Tüm Hastane Seferber Oldu. Doktorlar, Hamile Kadının 3 Hafta Daha Yaşatılması Durumunda Bebeğin Yaşama Şansının Yüzde 90 Olacağını Açıkladı.
Menenjit hastalığı nedeniyle beyin ölümü gerçekleşen hamile Yıldız Alçı'nın bebeği için tüm hastane seferber oldu. Doktorlar, hamile kadının 3 hafta daha yaşatılması durumunda bebeğin yaşama şansının yüzde 90 olacağını ve böyle bir vakanın Türkiye'de ilk olduğunu açıkladı.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Yoğun Bakım ünitesinde yatan ve beyin ölümü gerçekleşen hamile Yıldız Alçı'yı yaşatmak için büyük çaba sarf ediliyor. 26 haftalık olan bebeğinin yaşayabilmesi için doktorlar anneyi hayatta tutmaya çalışırken, hastanedeki sorumlu doktorlar konuyla ilgili basın mensuplarını bilgilendirdi. Dekanlık önünde bir basın toplantısı düzenleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Yanardağ, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim üyesi ve Doğum Servisi Sorumlusu Doç. Dr. Altay Gezer ve Sadi Sun Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Yalım Dikmen anne ve bebeğin durumu hakkında bilgi verdi. Anne Yıldız Alçı'nın 4 Ocak'ta hastanenin acil servisine geldiğini belirten dekan Yanardağ, 'Burada yapılan tedaviye yanıt vermemiştir. Çünkü hastanemize geç başvurulmuştur. Hasta yapılan tüm tetkik ve tedavilere yanıt vermeyince yoğun bakıma kaldırılmıştır. 5 Ocak günü saat 04.00 sularında yoğun bakım ünitesine kaldırılmıştır. 2 gün sonra bizdeki kurulun yaptığı sonucu hasta beyin ölümüne girmiştir.' dedi. Hamile olan hastanın bebeğinin 26 haftalık olduğunu kaydeden Yanardağ, ' Bebeğin yaşayabilmesi için 30 haftayı doldurması gerekmektedir. Şu anda önümüzde bir 3 hafta daha var ve hastanın yaşatılması gerekmektedir. Hastaya tıbbi olarak tüm destek sağlanmaktadır ve hastanenin tüm imkanları kullanılmaktadır. Hastaya yapılan tüm işlemler ücretsiz olarak verilmektedir. ' şeklinde konuştu.
Hasta yakınlarının kendilerine 'Biz buna bakamayız. Bunu sonlandırın ve doğumu istemiyoruz' şeklinde taleplerinin geldiğini hatırlatan Yanardağ,
bunun hem insani, hem yasal, hem de etik açıdan uygun olmadığını söyledi. Hastanın kendilerine emanet olduğunu ve son güne kadar ne gerekiyorsa yapacaklarını dile getiren Yanardağ, 'Bütün amacımız bebeğin sağlıklı olarak dünyaya gelmesini sağlamaktır. Bebeğin yoğun bakım ve doğum servisi sorumlumuz tarafından yakinen takibi yapılmaktadır. Bebekte hastalığın riski altındadır çünkü beyin ölümünün gerçekleşmesi hastada gelişen menenjit ve buna bağlık enfeksiyon. Bunun bebeğe de yansıma ihtimali bulunmaktadır. ' şeklinde konuştu.
Dekan Halil Yanardağ, bir soru üzerine bebeğin 3 haftalık süreci atlatması durumunda yüzde 90 ihtimalle yaşayacağın ifade ederek, yasal açıdan da bebeğin yaşatılması doğrultusunda bir durumun olduğunu belirtti. Annenin serumla protein takviyeleri yapılarak beslendiğini kaydeden Yanardağ, bebeğinde anneye verilen antibiyotik ilaçlarla koruma altında olduğunu söyledi. Yanardağ, önlerindeki en büyük riskin hastadaki enfeksiyonun çocuğa da geçme riski ve annenin ölmesi durumu olduğunu sözlerine ekledi.
Yıldız Alçı'nın karnındaki 26 haftalık bebek hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim üyesi ve Doğum Servisi Sorumlusu Doç. Dr. Altay Gezer şu an için bebeğin durumunun gayet normal göründüğünü bildirdi. Şu anda 870 gram ağırlığında olan bebeğin biraz suyunda azalma olduğunu dile getiren Gezer, 'Durumu gayet iyi. Şu anda acil müdahale etmemiz gereken bir durum yok gibi görünüyor. Gerekli önlemleri aldık ve ters bir gelişmede her an müdahale edip bebeği almak üzere hazırlıklıyız. Bebeğin 26 hafta üzerinde tüm dünyada kabul edilen şekilde yoğun bakıma ve doğma hakkı var. Gerekli müdahalemizi yapacağız ama bu arada ani bir bebek ölümü meydana gelebilir. Doğduğunda da bebeğin yüzde yüz sağlıklı olacağının garantisini veremeyiz.' şeklinde konuştu. Gezer, bebeğin şu anda doğması durumunda ise yaklaşık olarak yüzde 50 yaşama şansının olduğunu söyledi. Fakülte dekanı Halil Yanardağ, buradan bebek buradan taburcu olana kadar tüm masraflarının kendilerine ait olduğunu da tekrarladı.